28 Nisan 2009 Salı

Her bebek emek ister.

Sonunda Büşra'nın önerdiği ve bloğlarını sık sık takip ettiğim annelerinde elinde olan kitaplarımız elimize ulaştı. Harika çocuk nasıl yetiştirilir? çocuğunuza sınır koyma, ve kendi başına düşünen çocuklar yetiştirmek.




Kitapların isimleri oldukça iddalı oysa ki benim hiçbir zaman öyle bir iddaam olmadı.Bu salıvermekte değil tabii anne olarak elimden geleni yapıyorum sanırım. Ama bu kitapları okuyunca insan biraz kendini yetersiz hissediyor. Çünkü kitapta bahsedilen bir çok kriterler size, bebeğinize ya da evinize uymuyor.Örneğin Akıllı bebekler akademisindeki bir çok oyunu Tuna'ya uygulayamadım.Harika çocuk nasıl yetiştirilir? Ev düzenini nasıl ayarlayacağım bir muamma, toptan evde bir devrim yapmak gerek ki ben kitabı alasıya oda alındı, düzenlendi. Bende oturma odasını Tuna'ma göre düzenlmeye karar verdim. Ne zaman ve nasıl bilemiyorum. İnsan kirada oturunca eve bir şey yapasıda gelmiyor.
-Ne yapcaz o zaman?
-Yaratıcı olucaksın?
-Eee peki o yok ki bizde?
-O zamanda işte böyle yaratıcı anneleri bloğundan seçmeler yapıcaksın.
en azından sende olmayan yaratıcılığı oğlna aşılayabilirsin.( bence yinede çok iddalı oldu.)
Bu sebeplen kolları sıvadık.Asya'nın annesinin yaptığı kitaplardan görerek bizde kopya etmeye karar verdik. Henüz kitap sayfalarını kaplama aşamasındayız.
Bunun dışında anne ne mi yapıyor? Çok geç kalmış olmakla birlikte hiç bir zaman geç değildir mantığıyla Akıllı Bebekler akademisindeki ABA Sözel Mantıksal Programı ve matemaatiksel mantıksal izlenceyi uygulamaya bşladık. ne kadar etkili olur bilemiyorum ben vereyimde bakalım Tosunum alacak mı?




Bu arada hafta sonu ne mi yaptık? Bu sefer biz evdeydik ama misafirlerimiz var dı?
Bir başka gelin kızımız vardı. Zeynep.. Bu ismi Murat'da bende çok seviyoruz.
Arzu ve Sezen arkadalarım geldiler ama bi damlacık oldu ziyaretleri.





Tosunuma bir kitap daha aldım. Şu anda yumurtalarından kitabı okuyamıyoruz.


24 Nisan 2009 Cuma

aloooo

Gününüz kutlu olsun



Canım oğlum,
Günün kutlu olsun.
Sen ve senin gibi bilinçli, ülkesine, memleketine, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı yetiştirilen,laik bir Türkiye için çalışan evlatlar sayesinde inşallah başımızdaki bu kara bulutlardan kurtulacağız.
Sizlere ve sana güveniyoruz.

20 Nisan 2009 Pazartesi

Gelinimiz geldiiiii..

Yine bir hafta sonu geçti yaa ben anlamıyorum çalışmaya başladıktan sonra ne kadar çabuk geçmeye başladı bu zaman şimdi kalktık derken akşam olmuş, Pazartesi iş başı derken cuma'yı karşıla, aaa bak 1 ay sonra oğlum 1 yaşında olacak aklım almıyor şu zamanı biraz yavaşlatsak...
Cumartesi babamızın msaiye kalmasıyla evde kös kös otururken bir telefon:
- Alooo evdemisin?
- Evdeyimm geldiniz mi?
- evet biz Kipa'dayız görüşelimm.
Üniversiteden arkadaşım Derya ailesi ve biricik gelinimiz Duru geldi. (O kadar çok gelinimiz oldu ki bu gidişle kimse kızını bize vermiyecek.) Maşallah çok büyümüş tombiş birşey olmuş. Yalnız görüşmemiz çok kısa oldu tekrar dönecekleri için 2 saatcik beraber olabildik. yazım kopuk oldu galiba. N eyse Deryalar bu arada Ankarada oturuyorlar.





Pazar günüde amcalarla beraber piknikteydik kavurucu bir sıcak vardı. Biz seneleri geri saydık yakan top, voleybol oynadık. İyi bir deşarj olduk.










Ayy ne berbat bi yazı oldu.

17 Nisan 2009 Cuma

Geometrik şekil - 2

Kaç gündür uğraşıyorum yapımı çok basit ama ben Tuna'yla beraber yapmaya çalışırken sürekli yalnış rengi yapıştırıyorum ya da kartonu ters yapıştırıyorum, rengini yapıştırmadan kornej tıpasını dikiyorum falan derken bu gün bitirdik.






Görüldüğü üzere oğlum önce biraz tadına baktı sonrada hangisini alacağını şaşırdı.




Bir süre ilgilendi, oyuncaklarında geometrik şekillerle daha ilgili sanırım kağıt kalem işi için biraz erken oldu.Renkleriyle daha çok ilgilendi. Şimdilik bu etkinliği 1 ay sonraya erteliyoruz.

15 Nisan 2009 Çarşamba

Yine bir hafta sonu daha geçti ve biz yine Pazar akşamı yerlerde sürünerek yatağa girdik hafta sonu insanlar dinlenebilmeli ama dimi? Yok biz her hafta olduğu gibi yine arkadaşlarla geçirdik. yorucu ama yüzümüzde tebessüm bırakan bir hafta sonu idi.
Cumartesi Tayyar amcalara, Pazar günüde Okan abi ve İlkay'ın sevimli tatlı mı tatlı kızı İrem'in doğum günündeydik.
Şu sıralar kendi çapımda evde temizlik yapmaya çalışıyorum ama oğlum bu durumdan biraz şikayetçi uyuyorken yemek, işin yarısı kalan yarısı beraber yapılıyor. Sonuç iş bir dahaki uyumaya kalıyor tabiii oğlum kazandı...
Zaman geçtikçe ürküyorum oğlumla kaliteli vakit geçirmek onunla aktivite yapmak istiyorum ama sanki yetemiyorum ona.. Allahtan her gün dışarıya çıkıp oyalanıyoruz yoksa benimle resmen kavga ediyor çıkmadığımızda...
Hafta sonu Toyikide çocuklar için hobi kitabı gördüm. Onu almayı düşünüyorum bakalım işimize ne kadar yarayacak.





7 Nisan 2009 Salı

10. ay






Nerdeyse 11 aylık olmak üzeresin ve ben hala düşündüklerimi toparlayıp sana yazamadım . Ne çabuk geçti geriye dönüp baktığımda yanında sürekli olmama rağmen seninle daha iyi vakit geçirememişim, bir şeyleri kaçırmışım gibi geliyor.Bebeğini daha minicikken çalışmak zorunda olan annelere nazaran çok sanslıyım en azında 1,5 yaşına kadar sürekli beraberiz daha iyi değerlendirmeliyim vaktimi nasıl dayanıcam seni tanımadığım ellere vermeye bilemiyorum.
7,5 aylıktan beri yaptıklarını yazamamıştım.

*Yemeğini çok sevdiysen '' nammm namm namm'' gibi hoşnutluğunu belirten sesler çıkartıyorsun.
*Araba gördüğünde veya arabanı sürdüğünde ( evet oğlum arabalarını sürebiliyor)
'' burnn bunn'' diyorsun.
*Alkışların 2 ay önceden başladı.( Dün balkon yıkarken karşıdaki teyzeyle nasıl el sallaşıyorlar teyze gittikten sonra bir hayli çağırdı oğluşum''
*İşaret parmağını diğer elinin avucuna bastırarak sanki birr bir sayıyorsun.
*Burun nerede diye sorduğumda ısrarla ağzımı gösteriyorsun.
*Geometrik şekillerden daireyi mükemmel sokuyorsun ancak diğerlerinde biraz yardım gerek.
*Mutfaktayken sesinin çıkmadığını farketip odaya girdiğimde ne göreyim kendi başına koltuğa çıkmış annenin kitaplarını karıştırıyorsun.
*''Lamba, saat nerede oğlum '' dediğimde elinle işaret edip gösteriyorsun.
*En ufak tıkırtı desem yeri müzik duyunca sallanmaya başlıyorsun.
*Winne The Pohh müziğini söylediğimde dönüp hemen uçağına gidiyorsun.
*Canının istemediği bir şeyi yaptığımızda ya daistediğinin yapılmadığında kızıyorsun. Her birey gibi
*Topu hızlıca atıyorsun. 2 haftaya kadar topu at dediğimde yüzüme hınzırca gülümsüyordun şimdi top neredeyse bulup bana atıyorsun.
*Saçların gittikçe uzuyor ve baban, babanen, dedelerin gibi kıvırcık olmaya başladı. Galiba pek seçeneğinde kalmadı genetik malum..
*Eline versek yere atıyorsun sonra arkasından sen atmamışçasına şaşkın şaşkın kafayı eğip bağırıyorsun.
*Tarağı alarak saçlarımı(nı) taramaya çalışıyorsun.
* Bir şeylerden mutluluk duyduğunda '' do do dot'' demeye başladın . Ne demekse o!!
* Birde kaşlarını kaldırıp gözlerini kocaman yapıp sessizce ''bab ba '' demen yok mu. Bak bu yüzden baban seni uyutamıyor. '' ya Esra bu çocukçok komik beni güldürüp duruyor uyutamıyorum''
*Her gün gezmelerdeyiz çimenlerin üstünde tam köylü çocuğu oldun karardın.
* Mümkün olduğunca TV açılmıyor bazen baba ve anne kaçamak yapsalarda
* Şimdiye kadar oğlum hiç hazır gıda vermedim sana umarım ileride kendi alışmazsın.

Ve daha hatırlamadığım bi sürü şey var eminim bazen diyorum abartıyormuyum diye ama eminim her anneye bebeğinin - çocuğunun yaptıkları mükemmel gelir.
Ömer Tuna AYDIN baban ve ben seni çok seviyoruzzz.

oğlumun yeni arkadaşı

Montessori eğitim grubu mailinde görmüştüm Selda hanım kızı Asya için vücudumuzu tanıtmak amaçlı maket yapmıştı bizde hemen yola koyulduk.
Gerekli malzemeler:
oğlumun ebatlarında mukavva
kalem
makas ve giysiler.
Çizim ve kesim aşaması bir hayli zor oldu oğlum ısrarla elimdeki kalem ve makası almaya çalıştı kızımızdan çok onlarla ilgilendi diyebilirim. Arada kısa molalar vermek zorunda kaldık.




Maketimiz tamalandıktan sonra tek tek kıyafetlerini giydirdik ayak el parmak kafa vurgulamalarını kaçırmadık.( yalnız oğluma o kadar çok göz burun nerde diye soruyorumki sıkılmış olmalı kızımızınkini sorduğumda gözlerini kaçırdı hep)Kıyafetlerini giydirdikten sonra biraz giysilerizi kıskandık çıkarmaya çalıştık.



Kızımızı bir hayli hırpaladıktan sonra boynunu kırmayı başardık. Akşam eve geldiğinde babamız kızımıza bayıldı bir fotoda onunla çektik bu günlük aktivitemiz gerçekleşti montessori mail grubuna teşekkürler yayınlamadığımız bir çok aktivite sayelerinde yapılıyor.



Kızımıza bir isim bulamadım kararsız kaldım.

etti yediii



Cuma günü oğlumun 7. dişininde çıktığını fark ettim alttaki dişler çıkarken hiç anlamıyoruz ama üstler çıkarken gece uyumuyoruz.
Nasıl oğlum kıza benzemiş di mi?

6 Nisan 2009 Pazartesi

hayvanat bahçesi

Geçen hafta Derya'larla beraber İzmir doğal yaşam parkına gittik. Oğlum için değişik, bir hayli yorucu oldu. Hayvanlar şimdiki ortamlarında dah arahattılar snırım eskiden fuardaki halleri acınası idi şimdi hepsi için oldukça geniş yer hazırlanmış. Yalnız bazı hayvanlar çok uzaktaydılar oğlum biraz görmekte zorlandı gördüklerini de '' hııı ooo huhh'' gibi seslerle çağırdı. Bu gezimizde birde yeni bir arkadaş edindik ''Ege''. Ege oğlumdan 25 gün küçük ama maşallah nasıl yürüyor. Tuna'ya seslenileee yürüme zamanııı!!




3 Nisan 2009 Cuma

Geometrik şekiller



Sonunda oğlum geometrik şekilleri yerleştirmek için çaba harcıyor. Oğlumun bir şeyler başarabildiğini görmek mutluluk verici geçen gün her zamanki gezmelerimizi yaptığımızda bir ananeyle torununa rastladık çocuk 1,5 yaşında ve yaşından geri olduğu hareketlerinde davranışlarından belli insanın içi burkuluyor ve her gün Allah'a bize sağlıklı bir evlat verdiği için şükrediyorum. Ananenin ördüğü yeleğimiz nasıl? bir dolu var evde. Klimayla ısındığımız evimizde bu kış bayağı işimize yaradı. Teşekkürlerr..

Bir çırpıda bitti...




Ve sonunda geri döndük.
Babamız için uzun bizim için bir solukta bitiveren bir tatil oldu. oğlumla bir hayli gezdik Tuna'mın en çok sevdiğim yanından biride nereye giderse gitsin hiç kimseyi ayırmaması oğlum herkeze kucak açıyor herkesle gülücüklerini paylaşıyor..
Acaba doğduğundan beri sürekli gezmenin insan içinde olmanın bir etkisimi yoksa yapısı gereğiyle mi böyle bilemiyorum. Ayda bir babamız şirkete götürüyor elden ele 2 saat boyunca tüm şirketi dolanıyormuş oğlum dönme vaktinde babamızın kucağında dönüyor bende biraz olsun kendime vakit ayırabiliyorum nasıl mı? Temizlik yaparak :)) Doyasıya temizlik yapmayı bile özlemişim.
Eskişehir'e babaanne ve dedemizle gittik fakat onlarla çok beraber olamadık babaannemizin babasının vefaat etmesi dolayısıyla Trabzon'a gittiler bizde kendimizi anneannenin kucağında bulduk. Kısa olan tatillerimizde kimseyle görüşemiyordum bu sefer acısını çıkardım gerek akraba, gerek arkadaş olsun bayağı kimseyle görüştüm birde tosunumu anneannenin kucağına atıp Eskişehiri doyasıya gezdim.
Büyükerşen'in Esk'yi ne kadar güzelleştirdiğini tekrar gözlerimle gördüm ve seçimlerde kazanması dileklerimiz benimle beraber Eskişehir halkınınında kabul oldu sanırım.
Şarjımızı babanemizde unutmamız sebebiyle fazla foto çekemedik idare edelim.