28 Aralık 2011 Çarşamba

Tosundan nağmeler..

Hiç değişiklik olmuyor mu oğlumun hayatında? Neler neler ama artık söylenen sözler,bilmiş konuşmalar,davranışlar.. Yetişemiyorum hızına kaydedilmeyince o anlık yüzlerde tatlı tebessümler ya da hüzne bırakıyor. İşte birkaçı:

Okul yemeği için evden çıkarken babasıyla yemeğe başlayan tosun masadan kafayı kaldırdı.
_ Anne artık sana yaramaz anne diyeyim mi?
_ Neden annecim?
_ Çünkü sen hep beni bırakıp okula gidiyorsun dedi ve dönüp yemeğe devam etti:((

Anneliğimde pişman olduğum en büyük şeylerden birini yazayım.

Gece bizimki şu sıralar sık sık kalkıp beni ya da babasını yanına çağırıyor uyuduktan sonra biz tekrar yatağımıza dönüp o tatlı uykuya dönmeye çalışıyoruz. Tabii sabaha leyla gibi kendimizi topalayasıya birkaç ssat geçiyor. Hele ben hiç dayanamayıp öğlen gelince oğlumla 2 saat yine uyuyorum. Neyse yine o akşam uyandı babayı çağırdı, uyandı yine çağırdı bu sefer ben gittim yattık. Sağa dön ,sola dön homurdanır. Ben bu arada sızıp kaldım derken senin ki kolumu sarsıp;( en sinir olduğum şey uykumdan uyandırılmaktır 3 seneden sonra tabii bu sinirler laçka olmuş kaldırılıp durmaktan)
_ Anne uyuyamıyum gögsünde yatabilir miyim?
Allah sen misin diyen.
_Oğlum hem uyumak için yanına çağırıyorsun. Hem de uyuyan insanı uyandırıyorsun. Yat şuraya yanıma dedim sırtımı dönüp yattım.
Kuzum sesini çıkarmadan uyudu.O an uyudum. Ama sabah uyandım, evden çıktım, okuldayım içim içimi yedi. Kızdım kendime ''uyusun tosunum şimdi uyumayacakda ne zaman uyuyacak'' diye diye yedim kendimi..


Tosunun günlük çizgi film izleme sınırı 3 adet.
Babamız gelmeden az önce:
_ Anne sen şimdi bana 3 çizgi film aç, babam gelince 3 çizgi film açsın bugün bi değişiklik yapalım ha! ne dersin?


Arada ağzında '' salak, manyak'' kaçırıyor. Yine Ayşe teyzesine bu laflardan kaçırdığı bir gün ona:
_Sakın anneye söyleme haa bu aramızda bir sır olarak kalsın:))

Duygu sömürülerinede başladı. Sabah ben ya da babası çıkarken göndermek istemediği zamanlar oluyor. İşte o zaman:
_ Tamam git o zaman beni yalnız bırak diyerek yüzünü dönüyor.

Ehh işte tosundan kısa kısa halbuki daha neler var ama şimdi aklıma ilk gelenler:)

14 Aralık 2011 Çarşamba

Noel baba ve geyiği

Yaklaşan yılbaşı için bir etkinlik bunuda pinik kuşdan görmüştüm bir aralar.

Kartona önce taslağını çizdim. Yapıştırılacak aksesuar, göz, burun ,ağız, pamuk onları ayarladık. Gerisi Ömer Tuna'ma kaldı.

Ve Noel babamız hazır.




Geyiğin yüzünü tosunun ayaklarından, boynuzlarını ellerinden yararlanarak çizdik. Göz, burun ve ağız ayarlandı.Ve yine zevkle yapıştırıldı. ( Yamek tarifi gibi oldu.)



Geyiğimiz ortaya çıktı. Gayet basit bizi aşağı yukarı 15 dak. oyaladı.

10 Kasım 2011 Perşembe

Yardım istiyorum.

Arkadaşlar kumanda panelinde izlediğim bloglardan iptal edilen bazılarını çıkarmak istiyorum ama yapamıyorum bilgisi olan varsa bana yardım edebilir mi?

9 Kasım 2011 Çarşamba

İlham perisi gel kon parmağımaa!!

Niyeyse uzaklaştım iyice blogtan bir toplayamadım kendimi. Her şey olagan seyrinde gidiyor. Aslında her gün bir farklılık ama aynı zamanda monoton yazasım yok ne yapayım. O ilham perisinin gelip konmasını bekliyorum sanırım.Arada bir bakınca birçok blog arkadaşımında aynı durumda olduğunu gözlemledim. Sanırım blogların kapatılması herkesi olumsuz etkiledi o zamandan beri toparlayamadı:(

Tosunum büyüdü teyzeleri bazen boyundan büyük laflar edip bazen yeni doğmuş bebek edalarında.. Şu sıralar pazu şişirmeye, büyük ve güçlü olmaya takmış durumda.Bana aşık olmuş gibi her yerde ve sürekli insanların içinde kulağıma fısıldayarak ya da bağıra bağıra beni çok sevdiğini söylüyor. Bunu duymak bir anne için ne anlatılamaz bir duygu. Bende seni çok seviyorum annecim bitanemmm!!

Yalnız şu var ki kendi sevgisini iki elini önden birleştirip arkaya kadar götürerek ifade ederken benim sevgimi iki elinin arasına 10 cm bırakarak gösteriyor. Galiba ona yeterince görteremiyorum sevgimi:((

Tosunum gece gündüz çişini birden kendiliğinden halletmişken hala kakamız için bezimizi bağlıyoruz. Galiba bunun altında ayağını klozete sıkıştırması yatıyor. Bekliyorum oda birden çözülecek inşallah. Çok tatlı ama çok tatlı oldu tosunum, bir o kadarda yaramaz...
( postun kalanı sonraya kalsın birden çok geç olduğunu farkettim)

28 Ekim 2011 Cuma

İNADINA CUMHURİYET


OLMAZ...OLAMAZ....CUMHURİYET BAYRAMI KUTLAMALARI İPTAL EDİLDİ ARKADAŞLAR........VAN DEPREMİNİ BAHANE EDEN HÜKÜMET KUTLAMALARI İPTAL ETTİ.... MİLLİ BAYRAMIMIZI YOK SAYDILAR..... BU KARARI ALANLARI KINIYORUM. BEN CUMHURİYET BAYRAMIYLA BİRLİKTE VAN'DAKİ ACININ PAYLAŞMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM.

13 Ekim 2011 Perşembe

Tosunun isyanları

Öğlen uykusundan uyanan tosun uyuyan annenin yanına gelir anne uyanmak istemez tosunda uyandıramaz bir oraya bir buraya döner sonunda annenin kirpiğine parağını dokundurur. Derin bir iç geçiren anne tosuna kızarak;
_ Annecim uyuyan insana dokunulur mu? ben uyuyorum git arabalarınla oyna biraz der.
Tosun oflayarak anneye çıkışır.
_İnsanım ben insan benim de oyun oynamam lazım...
Fırçayı yiyen anne tebessümle:
_ Eee tamam o zaman kalkalım çişin var mı?
_ Çişim var tabii benim pipim var pipim bilmiyormusun?


Anne babasıyla sofraya oturan Tuna erkenden yemeğini bitirir. Çizgi film izlemek için mızmızlanmaya başlar. Anne ve baba birlik olup izlememesi için ikna turlarına başlarlar.
Sıkılan Tuna yeni öğrendiği duygu sömürüsü için konuşmaya başlar.
_ Çocuğum ben çocuk benim çizgi film izlemeye ihtiyacım var:))


Gün içinde böyle diyaloglara hep rastlıyorum.En kızgın anlarda bile bunlar yüzde tebessümler çıkartıyor.

10 Ekim 2011 Pazartesi

Dinazor uzmanları ( Etkinlik önerisi)

Çiğli kipada düzenlenen Kid's Dino Dig etkinliğine katıldık.Etkinlikte gruplara ayrılıp önce üst kattaki dinazor fosilleriyle tanıtım yapıldı, video izlendi. ardından aşağı katta kazı çalışmaları vardı. Ama benim tosunum eldiven ve maskeden korktuğu için bu etkinliği uzaktan izledik.





Üst katta çok aktiftik. Sürekli abimize sorular yönelttik. Hatta abimiz bir ara '' İstersen ben anlatayım biraz sen sus'' dedi. Çocuğumun öğrenme süreci engellenmiş oldu:)))



Etkinlik 4o dakika kadar sürüyor. Ben çok begendim.16 Ekim'e kadar sürecek. 19- 30 Ekim arasındada Balçova Kipa'da devam ediyor.

1 Ekim 2011 Cumartesi

Kozalak boyama

Yazın evde pineklerken cansıkıntısına bir çözüm,oğlunuz- kızınız oyalanırken işinizi yapın:))



14 Eylül 2011 Çarşamba

Kısacık bir göz atın derim.

http://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli/668298-pet-siselerden-kurtulun

Fotolarla kısa kısa yaz tatili

Bu yaz gezdik ara ara eve döndük ama niyeyse elim hiç varmadı tuşlara. Ara verince soğuyor sanki insan bloglarıda takip etmedim hep uzak kaldım bu sıra. Kendimi zorlayarak yazmak istemiyorum ama tamamen uzak kalmamak adına bir kaç not alayım foto yükleyeyim dedim.


Fotoğraf Miniatürk'den çok alakasız gözüksede:)

Yere batan sarnıcı- medusa kafası


Yerebatan sarnıcı

Sultan Ahmet Camii


Eskişehir Sakarbaşı



Eskişehir Bilim park, kent parka defalarca gittik, deney alanı bölümünde saatlerce oynadık.



Bisiklete binmeyi öğrendik yaz başında..




Vs.vs. çok dolu dolu geçti çok gezdik yüzlerce fotodan birkaçı hatırlamak adına..
Bir sonraki post Trabzon olsun bayramda oradaydık:)

25 Ağustos 2011 Perşembe

İlk sinema deneyimi: Arabalar




Uzun süredir yokuz biliyorum. Aslında 3 hafta önce geldik ama hiç bilgisayarın başına oturasım gelmedi. Ara vermek iyi gelmiyor bana soğuyorum galiba.
Çok yazacak şey var. 1 aylık tatilimiz İstanbul ve Eskişehir'le bir solukta bitti kısmetse yarın Trabzona bayram tatiline gidicez.Ama sıcağı sıcağına yazmak istedim.
Tosun bugün ilk defa sinema keyfi yaptı. Tahmin edersiniz ki en sevdiği karaktere gittik.Abileriyle beraber oldukça keyifli vakit geçirdiğini düüşünüyorum çünkü bende çok beğendim.

Sadece biraz şiddet içerikli olmuş, aksiyon,casuslar,silahlar vardı. Sinema boyunca bu sahnelerde '' Anne bu arabalar niye yaramazlık yapıyorlar'' deyip durdu.Arada kıkırdaşmalar, el çırpmalar, yükses sesle bağırmalar oldu.İyi ki hafta içi gitmişiz. Salon bomboştu.

Dediğim gibi yazacak çok şey var ama tatil dönüşü artık.Sevgiler.

16 Temmuz 2011 Cumartesi

Birazcık ara...

Bir süreliğine yokuz. Bir türlü çıkamadığımız tatil yarın başlıyor umarım.Tekrar buluşasıya sağlıcakla kalın.Sevgiler...

14 Temmuz 2011 Perşembe

3 yaş kontrolü


Geçen haftadan beri Tuna feci öksürüyor bende de başladı öksürük.Ben her zaman ki gibi inat edip götürmedim dr.a ama sonunda siteden anneler ciğerine inebilir götürmelisin demesiyle ilk defa hastalıktan sebep dr.a gittik.Hazır gitmişken 3 yaş kontrolümüzüde olduk.

Tuna'nın kontroller dışında dr.z gitmediği halde dr. fobisi var acayip korkuyor. Bu sebepden bu sefer hem eve yakın olması, hem de bayan olması sebeyiyle Gevher hanıma götürelim dedik. Daha önce 1 kez gitmiştik kendisine.

Tuna girmeden önce önce ben girdim konuştum. Dr. fobisinden, başkalarının kendisine ellemesinden hoşlanmadığından bahsettim.Ufak birde senaryo kurduk.

Dr: O zaman ben önlüğümü çıkartayım. Ölçümlerinide babası yapsın dedi.
Ve tosun içeri girdi.
Tuna'ya;

Dr:Şimdi hayvanat bahçesine gidebilmen için sana bir kağıt yazıp vericem. Fili görbilmen içinde önce senin boyunu kilonu ölçmemiz lazım ama bu işi baban yapıcak dedi.
Tuna biraz mızıldansada babamızın ölçmesine izin verdi.Boy 102 cm, kilo 17.400 gr geldi.Sıra ciğerlerin dinlemeye gelince tutuştuk tabii babanın yapacak hali yoktu.

Dr:Şimdi fili görmen için boyun yeterli ama öksürüyorsun. Filler hasta olabilir ciğerlerini dinleyeceğim dedi.

Burada arıza çıktı tabii bir müddet ağladı ellettirmedi. Ama sonunda dr. hanım o kadar yumuşak davranıyordu ki sırtından sonra gögsünü dinlemesine kendi izin verdi.
Kaplanın dişleri bahanesiyle dişlerimizede baktı.

Şükür ciğerleri temiz çıktı.4 yaşına aşımız var hatırlatıldı. Tuvalet eğitimiyle ilgili uzunca konuştuk.Seneyede okula gitmeyince oyun grubu önerdi. Göz kontrolü yapılırsa iyi olacağını ama henüz Tuna'nın hazır olmdığından bahsetti.Evde aktivite mutlaka yapılması gerektiğini söyledi vs. vs.

Kısacası ben bu dr.u çok sevdim sanırım hep ona gidicez artık.

Bu arada bez konusunda bugün 1 adım geri attık. Bezini çıkarıp kilot giyiyor ama çişi gelince bezine yapıp yine kilodu istiyor. Nasıl davranmalıyım bilmiyorum. Çok üzerine gitmek isemiyorum. Aynı durumları yaşayan var mı acaba?

13 Temmuz 2011 Çarşamba

Galiba bezi bıraktık.

Birden bire oldu anlamadım. Dün akşam saatleri itibariyle tosun bezini kendi isteğiyle çıkardı.Şimdilik hiç kaza yaşamadık.Kendisi çişinin geldiğini söylüyor ve yapıyoruz. Sadece yatarken kendine güvenemiyor bezimizi bağlıyoruz. Aman diyeyim dilimi ısırayım.Demekki herşeyi oluruna bırakmak gerekiyormuş. O kadar ay boşu boşuna uğraştım ve uğraşmamam bezi bırakmamızı geciktirdi.İşin aslı çok kolay oldu. Ben sormadan yanıma geliyor. Önce kendim inanmalıyım sanırım:)
Tabii bu çok erken bir yazıda olabilir. Umarım hayal kırıklığı yaşamam..

7 Temmuz 2011 Perşembe

İttire ittire bu kadar olur:))



Gördüğünüz şu iki sıpa var ya benim tosunumu bayağı bir açtılar. Dışarıda eteğimin dibinden ayrılmazken 1 haftadır çocukların arasına girmeye başladı. Gerçi hala ilk dakikalarda adapte olamıyor, herkes onun önemsediği oyunu oynasın istiyor ama yinede çok yol katteddik.
Sabah akşam parkta olmasına rağmen acaba çocuğum asosyal mi olacak deyip duruyordum.Şükürrrr.





4 Temmuz 2011 Pazartesi

Bu posta yazı yok



Benim çiğbörek gözlü oğlum büyüdü. Ne bileyim artık tarifde edemiyorum. Bir olgunluk geldi tosunuma, arada arıza çıkarması olsada boyundan büyük laflar ettiğide çok oluyor.
Yok ya yazmıyacağım herkes kendi oğlu-kızına bakınca benim hissettiklerimi biliyor nasılsa.Birilerinin beni anlaması ne güzel.



Büyümüş mü teyzeleriii??

28 Haziran 2011 Salı

kısa kısa gelişim yazısı 2

3 haftadır bakıcı teyzemizin oğlunun düğünü sebebiylen babanemizle beraberiz. 3 haftadır kendimi çocuksuz hallerimde buluyorum eve erken gelme telaşesi olmadan , kızlarla dilediğince vakit geçiren, yorgun olduğumda istediğim saatte uyuyayabilen bir pozisyonda olmak gerçekten güzelmiş ihtiyacım varmış.
Sadece son bir kaç gündür tosun sürekli benimle vakit geçirmek istiyor bir tek o bu durumdan rahatsız galiba. Bu ara onun için idol oldum sanırım. Benim her yaptığım doğru, babaneninkiler hep yalnış oluyor.
Durduk yere artık '' benim annem güzel annem..'' diye başlıyor ninniye. Artık ağlamıyor ben söylerken.Babaneyle aynı sözleri söylememize rağmen ,
-Hayır sen söyleme sen hep yalnış söylüyorsun diye kızıyor.
Ya da oyun oynarken, kitap okurken hep ben doğru yapıyorum babane yalnış.

Bazen ikimizin konuşmasına girince babanemiz,
- Sen konuşma,senin ifaden önemli değil, niye karışıyorsun diye haşlıyor kadıncağızı.
Bu ifade sözcüğünü nerden duyduysa artık.Bu durum tabii ben eve gelince oluyor. Ben yokken çok haşır neşirler.

Geçen gün yatarken,
_ Anne ben senin karnının içinde uyumak istiyorum dedi.Ne olduğumu ne hissettiğimi bilemedim.Karnımın üstüne yattı kene gibi yapıştı.

Dün babamızı makarna yerken görünce hemen öğüt verme moduna geçti.
_ Baba makarna yememelisin. Makarna yersen kakayı yapamazsın. kaka yumuşak olmaz.

Bugün babanesi dışarı çıkarmak için beklerken mutfakta elma atıştırıyoruz. Bizden yemeği kesti bizim ki;
_ Anne boşu boşuna benim işim geç kalıyor. Benim hemen dışarı çıkmam lazım.
( İşide dışarıda top oynayacak)

Bunun dışında hala geceleri ayakta sallanarak uyumak istiyor, biz hala direniyoruz.
Hala çişimizi söylemiyoruz,bezini çıkarmakta direniyor.
Hala makarna, pilav yiyor, sebze yememek için on takla atıyor.
Hala parkta çocukların bulunduğu ortama çok zor giriyor,kene gibi yapışıyor.

Kuzum büyüyor işte , büyüdükçe bakıp bakıp gurur duyuyorum oğlumla,yaşattıkları ve yaşatacaklarına...

13 Haziran 2011 Pazartesi

Kısa kısa, minik gelişim yazısı

Fiziksel büyümesi yavaşladı. Nerdeyse 5 aydır hiç kilo almadı. 4 aydır hiç uzamadı. Bu ay 1 cm uzamış şükür.. Her geçen gün yeni davranış değişikleri görmüyoruz tabii. Ama ufak tefek farklılıklar var tabii..

Biraz destek yardımıyla ayakkabı ve pantolon giyebiliyoruz mesela.. Çıkarmak her zaman kolay olmuşken..

Artık daha bir erkek oğlum hep koruma iç güdüsü içinde. Sürekli bana sarılarak ''Anne seni hiç bırakmıyacağım, seni hep koruyacağım'' diyor. Büyümüş benim oğlum ben farketmeden...

Doğum günü süslerini bozmasın diye salondan çıkarmak isteyen babanesine '' Burası bizim evimiz sen çık'' demesi.. Babaneye bağırdı diye değilde, kendini savunması.. gururum okşanıyor işte.




Bu arada çok duygusal benim oğlum. Yatarken '' benim annem güzel annem beni al kollarına..'' diye başlayan ninniyi söylerken içli içli ağlamaya başlıyor. Çok üzülüyormuş ben bunu söylerken güzel oğlum..

Parkta oynarken 3 . bir kişiyi kabul etmekde çok zorlanıyor.Birine kafayı taktımı hep onunla oynamak istiyor benim bencil oğlumm.

Ne? Nasıl? Neden? neden? neden? Sürekli ama sürekli benim öğrenmeye aç oğlum..

Şu sıra büyüme ve büyütme konusunda kafam daha rahat bazen fazla evham yapıyorum. Umarım bu arada sana olumsuz kalıcı izler bırakmıyorumdur oğlummm.

5 Haziran 2011 Pazar

Ortaya karışık..



Son haftalarda iyi gezdik tosunla..



Çiğli'de düzenlenen Türk Hava Kuvvetlerinin 100. yılı şerefine yapılan uçak gösterisine..



Yeğenimizin tiyatrosuna..



Babamızın koçtopluluğu şenliğine basket maçına..( 3. oldular)


Güzel ama yine yorucuydu. Pancar gibi ızardık bugün ama ben müthişş keyif aldım.

28 Mayıs 2011 Cumartesi

Tosun 3 yaşında



Tosunum bir tanem nice yıllara iyi ki doğmuşsun , iyi ki hayatımızda o güzel gülücüklerinle renk katmışsın..