25 Haziran 2010 Cuma

Deniz,kum ,güneş - Arda'nın doğum günü

Yine yoğun bir hafta sonu geçirdik. Diyeceksiniz seminerlerde ne yoğunluğu bu? Milli Eğitim Bakanlığı Sağlık Bakanlığıyla birlikte anlaşarak ÇABGO ( Çocuk acil bakımı ve güvenli okul) bir kurs düzenlemiş. İnsanın çocuğu olunca gönüllü olarak böyle kurslara katılıyor. Çok sevmem genelde sıkıcı olur bizim kurslar ama bu seferki çok iyiydi. 3 gün boyunca 100 kiloluk adamı kaldırdık, sürükledik, arabadan çıkardık, suni solunum ve kalp masajı yaptık.

Gerçekten faydası olduğuna inanıyorum. Her şeyden önce kaza anında yaralıyı karga tulumba taşımadan, bir müdahalede bulunmadan 112'yi beklemenin önemini daha iyi anladım. Biz türk milleti çok severiz yardım etmeyi ve gerçektende iyi niyetle yaparız ama o anda ellemesek belkide hayat kurtulacak ve ömrünü tekerlekli sandalyede geçirmeyecek o şahıs..

Tosun sezonu açtı. Yüzüyorum sanıyor yavrucak ayağını, kolunu her çırptığında:))
Ama bu hafta yağmurlu buralar küresel ısınmanın etkileri yavaş yavaş geliyor üstümüze:((




Arda'nın doğum günü vardı dün akşam ordaydık arkadaşımın yanında. nice yıllara Arda hep beraber ailenle..


16 Haziran 2010 Çarşamba

Babanın doğum günü

Herşey,i yazıyorum babamızın doğum gününü yazmasam olmaz dimi?



Süpiz yaptık babaya habersiz baskın oldu. Pastamızı alıp teyzemiz, tosunla beraber iş yerine gittik. Mumu yakıp yukarı çıkarken merdivende karşılaştık. Bir baktı, sonra bidaha baktı sonra kaçtı gitti yukarı.Tosuna görmemiş gibi yapacakmış. Ayol biz sana süprize geldik babaaa:))


Çok mutlu oldu bitanem gözlerinden okunuyordu. Tosun hala kendi doğum gününün kutlandığını sanıp ara ara '' ikii dodun Ömee Tunaa'' diye sayıklarken yine babasını gölgede bıraktı. Babasını gözlerinde oğluyla gurur duyan ifadesini her daim görebilirsiniz, sümüklü altı kakalı haliyle olsa bile:))


Bu arada tosuna gözlük alan İlke halasına çok teşekkürler çok yakıştı oğluma:)


Nice yıllara bi tanem iyi ki varsın iyi ki karşıma çıktın..

Buda babanın doğum günü hediyesi.

10 Haziran 2010 Perşembe

Tosun'dan kısa kısa

İyice uzaklaştım ortamdan tam takip edemeyip yorumda bırakamıyorum.Not girmekten, annemlerin burda olmasından , iyice takıldığım netden dizi izlemeden dolayı yazamıyorum.
Tosundan kısa kısa bahsediyorum hep buda öyle bir yazı olacak herhalde;
Tosun ne yapsın çok güzel ifade etmeye beşladı demiştim ve hala devam ediyor ancak birkaç gündür cümleye başlarken kekeler gibi ilk hece uzatıp cümle kurmaya başladı acaba kekemelik mi var sorusu aklıma geliyor konu ile ilgili araştırma yapmış değilim henüz.
Benim evhamımda olabilir yeni başladık konuşmaya ve çok hızlı anlatmaya çalışıyor bir süre daha geçsin bakalım.

Uzun zamandır biliyordu renkleri ama karıştırabiliyordu, şimdi renklerin hepsini öğrendi..

Kitaplara ve yazıya olan ilgisi yine gitti genelde parktayız,arabalara ilgisi had safhada..

Bir kez daha anane ve babane bakımıyla işlerin sarpa sardığını gördüm. Toruna kıyamadıkları için belli ölçülerde istediği yapılıyor ve hemen bunu kullanıyor.

Anane birşey ister ve hemen beklenen soru gelir. '' Çukulata, şakıj?''
Okula başlayacağım zamanın yaklaşması itibariyle bunu hep düşündüm,sordum,deneyimlere kulak verdim. Bakıcıya senin istediğin şekilde davranması için talimat verebiliyorsun,uyarıyorsun ama ebevenylerin bakmasıyla olay değişiyor. Ya kıyamayıp her istediği yapılıyor ya da ebeveyn kendi isteği ve alıştığı düzen doğrultusunda hareket ediyor. Dolayısıyla çocuk anne, baba ve ebeveyn üçgeni arasında sıkışıp kalıyor. Her kafadan ses çıkıyor hangisini yapması gerek şaşırıyor. Tabiki işine gelen tarafı seçip kullanıyor.



Bakıcı tutmakda çok zor canın , kanın herşeyini hiç tanımadığın birine emenet ediyorsun. Nasıl davranacak,yedirecek mi?İşin eve el atması durumuda var.
Ama ben gözümü kapattım ve çok şanslıyım çok iyi bir teyzeye denk geldik. Okula gittiğim zaman hiç gözüm arkada kalmıyor. Bunu komşulardanda duyuyorum oğluma bakımından bahsediyorlar ( günün yarısını dışarıda geçirince) ve yüreğime su serpiliyor.Önümüzde ki senede teyzemizle birlikteyiz inşalah sonra kreş yolu gözükecek bakalım.
Tuna'mdan bahsedecekken başka konulara daldım yine çok ara vermeden yazmaya devam inşallah



Tosun Winnie'siyle

Dedelerle kahvaltıda

4 Haziran 2010 Cuma

Korkma Sönmez Bu Şafakkk

Hadise'den daha iyi söylediğimiz kesin:))) Tosuna ninni niyetine söyleye söyleye ezberlemiş girişini hiç karışmasak 2. satırıda biliyor. Arada sallama kelimeler var düzeltiyoruz:) Ama ne anne , ne anane ne de dede sabırlı ille düzelticez:)) 2 yaşına girdi ve 1 haftadır çok düzgün konuşuyor, yine ,henüz, şimdi , daha gibi ( Türkçede ne deniyordu bilemedim pek değil hiç iyi değilim bu konuda ) kelimelerle cümlelerini süslüyor, duygularını çok net ifade ediyor. Ama hiç susmuyor:( Hep merak ederdim Acaba sesi nasıl olacak diye ? Şimdide acaba ne zaman susacak ? diye merak edeceğim galiba:)))


1 Haziran 2010 Salı

Doğum günü -2

Görmemişin bir oğlu olmuş doğum günü yapmış yapmış doymamış. Aynen bu durumdayım Tayyar, Ali amcası, Emine Ebru ablasıylan bir doğum günü daha kutladık. Hızımızı alamadık tosunun oyun grubu arkadaşlarıylada 2gün sonra kutladık. Bu postta onlar yok ama bir dahakine koymazsam çatlarım. Akşamada ananesi ve dedesi geliyor bir kutlama daha var. Tuna artık her gördüğüne '' iiikii dodun ömee dunaa'' diyorr:)))



Nice yıllara bir tanemmm



Tosun yanımızdan kaçınca birde ikimiz çekilelim dedik:)))